13 Ağustos 2010 Cuma

EMOTIONAL MOMENTS, LEAVING KUNUNURRA





Kununurra’da geçen 6. Günün sabahı, küçücük metal bakır kablo ile arabanın elektriksel sorunlarının birden bire çözülüp çalıştığına inanamıyorum. Hatta hayretler içerisindeyim diyebilirim. Elbette arabanın çalışma sesini duyunca, olduğum yerden 10cm havaya sıçrayıp saçma sapan bir şekilde dans etmeye dahi başladım. Beni gören mekanikçiler arabanın çalıştığını anlayıp gülmeye başladılar. Böylece yüzlerinde beliren enteresan ifadeye de şahit olma fırsatını yakalamış oldum. Ne de olsa günlerdir bu tamirhanenin önünde onlara arkadaşlık etmiş, ortamın havasını değiştirmiş ve onlara eğlence olmuştuk. Arabanın çalışması bizim artık orada olmayacağımız anlamına geliyordu, eh bu da onlar için pek sempatik bir durum değildi.


Bu durumda hemen çantamda taşıdığım posta kartlarından birine orada tanıştığımız tüm ekibe hitaben bir not yazdım. Gerçekten bugüne dek bize yardımcı olmaya çalıştıkları, her akşamüzeri paydos ettikten sonra bizimle paylaştıkları bira ve anılar için ve hatta şahsen evlerinde bize akşam yemeği hazırlayıp keyifli anlar yaşattıkları için onlara teşekkür ettim. Elbette bir daha ki görüşmemiz de hiçbir tamir niyeti içermeyecek bir konumda olmayı da eklemeden geçmedim. Bu ülkeye ilk adım attığım günde, burada yaşayan insanları soğuk ve mesafeli olmakla suçladığım için kendime o an gerçekten kızdım. Herkesin bunca yardımsever ve arkadaş canlısı olup, hiçbir art niyet gütmeden bize destek oluşları beni yürekten etkiledi. Zannedersem geride Kununurra’ya dair özleyeceğim; Dave, Vaz, Frog ve Doug dışında pek de fazla bir anım yok ancak her şeye rağmen onları tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum. Dilerim ömürleri boyunca aradıkları her şeyi hayat karşılarına çıkaracaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder