24 Şubat 2010 Çarşamba

KOH PHI PHI “MAYA BEACH”





Sabahın köründe gün henüz yeni aydınlanmışken uyandık.. Klasik Phuket’e geldiğimizden beri her sabah Seven Eleven’a giderek 2 tane ice Cofee (soğuk kahve) ve 2 adette Cheese tost (Kaşarlı tost) alıp kahvaltımızı ettik. Zaten bir süre sonra bizi almaya gelen minivan’de kendini gösterdi. Yine Phuket’in dışına doğru yol adlık ve bizi limanda bekleyen speed boat’a binmeden önce günlük 200 baht (8 dolar )vererek paletlere sahib olduk. Böylece denizi,n altından yapacağımız yolculuk çok daha keyifli olacaktı.
İlk durağımız Phi Phi Lah oldu. Hani herkesin “The Beach” filminin çekildiği yer diye bahsettiği efsane ada. Her şey iyi güzel de bunca hayalin ardından kendini küçücük ada aslında hiçte “The Beach” filmine benzemeyen karelerde bulan insanların hüznüne şaşırmadım. Sanırım buraya gelmeden önce herkesin film setlerin de nasıl inanılmaz şeyler yarattıklarını ve aslında onların hiç birinin gerçek olmadığını hatırlatmaları gerek. Biz bile kar yağmayan köye kar yağdırıyor, uçmak isteyen kanaryanın ayaklarını bağlayıp sonra da uçmamasını sağlayabiliyorsak, siz düşünün Holyywood neler yaparak nasıl özel efektler ve dahiyane fikirler kullanarak neler üretiyor. Aldığımız bot turu maksimum derece de reklam koktuğu için ve hemen hemen her tur aynı saatte aynı ada koylarını gezdirdiği için kumsala vardığımızda demir atmış teknelerden adayı görmek kolay olmadı. Her şeye rağmen kumsala sırtımı verip etrafıma baktığımda gördüğüm adanın üzerindeki sonsuz bitki örtüsü buranın fazla ayak basılmadan hala natürünü koruduğu duygusunu verdi bana. Hep resimlerden gördüğüm adanın tam da ortasında ayakta duruyordum. Kum incecik ve bembeyazdı. İnsanın gerçekten üzer,ne yatıp yuvarlanası geliyor. Ben ki kumu scrub etkisi yarattığı ve çok yılışık bir şey olduğu için pek sevmem ve mümkünse ayağım dışında bir yerimle de kendisiye samimiyet kurmam. Bu kumun üzerine uzandım ve gökyüzüyle aramda kalan adayı seyrettim. Keşke bir de sakinlik olsaydı işte o zaman her şey tamam olacaktı. Tabi ki bu adada bize ayrılan süre 30 dakika ile sınırlıydı. Pek tabi botumuza binerek adadan uzaklaştık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder