Ortalama 1 sene önce Avustralya üzerinden ilk kez ulaştığım Bali, itiraf etmeliyim ki bana pek de sempatik bir tatil geçirtmemişti. Geliş nedenim, negatif modum ve Kuta denen yer de yaşadığım talihsizlikler peşi sıra bir türlü Bali’nin o büyüleyici kafasına girmeme izin vermemişti.
Ancak bu sefer, İstanbul’dan Kore’ye uçuşumun 10 saati uyuyarak geçmiş ve hemen akabinde Kore’den Denpasar Bali’ye uçuşum ise 6 saat business olarak geçmiş ve beni Bali’nin sıcak tropikal havasına hazırlamayı başarmıştı. Havaalanında Grant ve otel şoförü tarafında karşılanmış ve air condiction’lı bir şekilde 4 yıldızlı otelime ulaşmıştım. Bir daha size de tavsiye etmek isterim; olur ha, backpack yaparsınız ve Bali'ye gelmeye niyetlenirseniz, aslında bu muhteşem Asya ülkesini hafif almak için tatilinize lüks başlayabilirsiniz.
Şaka bir yana, az geriye gidip yaşadıklarıma bakınca, Bali’ye gerekli değeri vermediğimi görürken, Kuta denen şehri- ve Bali’ye gelmek için Jakarta’ya gitmeyi seçmeyen herkesin uğramak zorunda olduğu bu şehri şiddetle tavsiye etmiyorum. Kalabalık, her yerin motosikletlerle olduğu, herkesin turistleri büyük bir zevkle kazıklamaya çalıştığı, yoğun bir şehir olduğu için elbette başka hiçbir nedeni yok. Elbette bu durumdan keyif alanlar için sözüm meclisten dışarı.
Kuta’da geçen il günün ardından ikimizde Gili adasına gitmek için kendimizi hazır hissediyorduk. Gili’ye gitmek için bir çok yol tercih edebilirsiniz, elbette bunlardan en ucuzu deniz yoluyla sürat teknesiyle gitmek. Tabi ki bu durum içinde kazıklanmayı ve kazıklanmamayı seçebilirsiniz. Kimilerinin 30 dolara kimlerinin ise 60 dolara sizi götüreceği yer, tekne, servis her şey aynı. Tek farkı verdiğiniz para tabi ki… Bu durumda teknelerin kalktığı Padang Bay’e ulaşmanız da yeterli olabilir. Bu durumda oradan kendiniz seçeceğiniz tekneye binmeniz size 15 dolara patlayacaktır. Ha küçük bir not sabah 9da önce orada olmayı unutmayın:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder