12 Ağustos 2011 Cuma

The Island Of Gili Air











Trawangan adasından bindiğimiz ufak balıkçı teknesi, 45 yolcuyla berber 30 saat içinde Gili Air’a ulaştı. Gili adalarının arasında en küçük yüzölçümüne sahip olan Gili Air’a kalabalıktan ve gürültüden kaçanlar daha çok geliyor. Bu sakin ada diğerlerine oranla çok daha fazla adaya benziyor, az insan, az müzik, az karmaşa ve bol basitlik. En çok ilgi çeken yanı ise adanın arka tarafından güneşin hem doğuşunun hem de batışının izlenebiliyor olması. Tayland güneşi gibi gökyüzü katmer katmer renklere bürünürken, devasa ışıldayan güneş kıpkırmızı Gili Meno adasının arkasına batıveriyor.

Bu adayı ziyaret ettikten sonra Trawangan’ın azcık reklam adası olduğuna kanaat getirdim ama bu gene de Gili adalarının denizaltı zenginliği, tropikal özellikleri ve arkadaş canlısı halkın varlığı asla yadsınamaz.

Sabah yine gün doğmadan kalkıp, biraz yürüyüşe çıktık, bu adada bisiklete binmek bir yana yürümek dahi pek kolay olmuyor. Tüm yerler kum olunca, çok şahane bir egzersiz yaptığımı söylemeliyim. Tüm gün egzersizden kaçmak da mümkün olmuyor zaten. Yahu adaya geldik, uzanıp dinleneceğiz değil mi? Yok 4 km yürüdükten sonra, bir de akıntıya karşı şnorkel yaptık. Bunu da acil yapmamız gerek,yordu, çünkü sular öğlen saatlerinden sonra çekilmeye başlıyor ve denize girmek için en az 500 metre yürümek gerekebiliyor. Zannedersem dolunay’a yaklaştığımız için böyle bir durumla karşılaşıyoruz. Önümüzdeki hafta sonun da bu durum ortadan kalmış olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder