28 Mayıs 2010 Cuma

THE CHANNON “The Biggest Australian Market”

















Bu sefer tavan da olan tüm beklentileri, ayaklarımın hizasına çekerek, öylesine bir markete gidiyormuşuz gibi davrandım. Ve inanın, panayır gibi gerekten güzel ve medeni bir market çıktı karşımıza. Kocaman çimden bir manejin etrafını çevreleyen yüzlerce çadır etrafı süslüyordu. Rengarenk bayraklar, mükemmel yemek kokuları ve birbirinden enteresan kıyafetler ve takıların içinde kendimizi kaybettik. Canlı müzik, çocuklar için “juggling” şovları, oyun parkı dahi bulunuyor. Herkes birbirinden güzel, herkes birbirinden değişik… Market saat 10.00 ile 14.00 arasında açık ve sadece ay da bir kere ayın 2. Pazar gününde gerçekleştiriliyor.


Aslına bakarsanız, Asya’da görüp de almadığım onca şeyi şimdi yine Avustralya’da görüyorum.Üstelik 2 katından daha da pahalıya… Bu durumda bir şey almadığım için pişman olup olmadığımı merak edenler var ise şayet “aslında var” ama önemli bir detay daha var; sürekli alışveriş yaparak, tüketim tatminsizliğime yeni tatminler ekleyeceğimi sanarak yoluma devam etmektense, bu yolculukta bazı şeyleri duruma göre değiştirebileceğimi görmek daha çok hoşuma gitti. Şimdi gönül rahatlığıyla sadece üşüdüğüm için bir pantolon ve bir ceket alabiliyor olmak artık beni mutlu ediyor.
Bu arada markete giriş elbette bedava, ancak tabi içeri de tüketebilecek şeyler 9-15$ arasında seyrediyor. Bu durumda, gün boyu fotoğraf çekerek, yine satın alma arzusu ile yanıp tutuştuğum bir çok tezgahın arasında gezip durdum.


Market Byrın Bay’in 2 saat güneyinde bulunuyor. Biz aslında karavanımız ile gitmeyi düşünürken, Byron’da kumsalda tanıştığımız Grant, oğlu Jackson ve arkadaşı Darell olmak üzere markete hep birlikte gittik. Enteresan bir grup oluşturduğumuzu itiraf etmeliyim… Ama çok keyif aldığımız da bir diğer gerçek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder