11 Mayıs 2010 Salı

NIMBIN CAMPING







Boş yer kalan tek kamp alanına girdiğimiz de her yer çılgınca kalabalık gözüküyordu ve biz açlıktan ölmek üzereydik. Acilen karavanımızı park edip, şarj etmeye bırakıp yemek yapmaya başladık. Burası çok sempatik bir yere benziyordu. Her yer yüzlerce çadırla doluydu. Sıra sıra arabalar karavanlar park etmiş ve bu kalabalığın arasından kahkaha sesleri yükseliyordu. Çığlık atan, mutluluktan bağıran ve gülücükler saçan bu enteresan topluluğun bir parçası olmuştuk artık biz de. Karnımız doyduktan sonra, şehir merkezine yürümeye karar verdik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder