Turistik bilindik gezilerden farklı,birkaç günde değil emek vererek hazırlanmış, gerçek deneyimlerin yer aldığı, alışılmışın dışında bilgilere yer veren, görsel zenginliği bol olan, interaktif ve samimi bir gezi portalı. Hiç birşeyin imkansız olmadığının kanıtı, her yolun öyle veya böyle asla geri dönülmez olmadığının simgesi. Gezen gezmeyen, ilgilenen ilgilenmeyen, seven sevmeyen herkesin kendinden bir şeyler bulduğu kaçamak noktası.Dünya sadece sizin etrafınızda dönüyor! Şimdi keşfetme zamanı.
28 Mayıs 2010 Cuma
NIMBIN NATIONAL PARK
Açıkçası önce 10km kuzeye doğru yol aldık. Sonra Kuzey de kamp alanına girmeden konaklayamayacağımızı öğrendik. Böylece Nimbin üzerinden hemen ( en azından haritada gözküne buydu) tepe de bulunan ulusal park’ta geceyi geçirebileceğimizi var saydık. Ama saat yine 17.30 olmuştu. Neredeyse 40 dakika sonra yine hava kararacak ve göz gözü görmeyecekti. Nitekim öyle de oldu, biz daha dağ yolunu tırmananın yarısına gelmemiştik ki tüm Avsutralya’yı aydınlatan güneş ortadan kayboldu. Güneye gittikçe hava daha da çabuk kararır olmuştu. Eskiden saat 19.00’a kadar bir şeyler görebilirken, şimdi saat 18.00’den sonra önümüzü görmekte güçlük çekiyorduk. Tam bu sıra “be aware, wild life” tabelası çıktı karşımıza. Ve hemen yolun sağında 2 kangurunun bize bakıp, daha sonra da kaçışlarına şahit olduk. Şanslı olduğumuz bir kesindi. Ulusal parka ulaşmamız neredeyse 30 dakikamızı aldı. Ve burası kapkaranlık, tuvaletinde suyu dahi olmayan bir dağın başıydı. Elbette mantıklı kararı vererek Nimbin’e geri döndük ve geceyi sokakta park ederek sonlandırdık. Ne de olsa sabah gün doğumunu izlemek için 04.30’da kalkacaktık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder