Turistik bilindik gezilerden farklı,birkaç günde değil emek vererek hazırlanmış, gerçek deneyimlerin yer aldığı, alışılmışın dışında bilgilere yer veren, görsel zenginliği bol olan, interaktif ve samimi bir gezi portalı. Hiç birşeyin imkansız olmadığının kanıtı, her yolun öyle veya böyle asla geri dönülmez olmadığının simgesi. Gezen gezmeyen, ilgilenen ilgilenmeyen, seven sevmeyen herkesin kendinden bir şeyler bulduğu kaçamak noktası.Dünya sadece sizin etrafınızda dönüyor! Şimdi keşfetme zamanı.
8 Şubat 2010 Pazartesi
Ahh TIGER NEST
Kısa bir süre araba ile ilerledikten sonra ormanın içinde bir alana geldik. Tırmanacağımız yer aşağıdan aynen şöyle gözüktü gözüme; hmm kayaların içinde, dağın tepesinde ve uçuruma bakıyor. Tırmanacak mıyız? Oley. Meğer tırmanmaya gerek yokmuş, iniş çıkış ile birlikte 5 saat sürecek bir hiking yapmaya gidiyoruz. Yine de eğlenceli gözüküyor. Ve yanımda fotoğraf makinesi dışında sadece 1 şişe su var. Ufak ufak sohbet ederken bir yandan da yürüyorduk. Ancak öyle bir yerlere gelmeye başladık ki sohbet imkansızlaştı. Kalbimiz çarpıyor, yükseliyoruz ve toprak yollardan geçiyoruz. Alenen yılan yolu gibi kıvrıla kıvrıla yükseldikçe, güneşte yükselme başladı. Giderek ısındım, katman katman soyundum ama yok bana mısın demiyor sıcak? Ah o da ne bir gölgeye geliyoruz ki soğuk rüzgar iliklerime kadar üşütüyor.
Kısaca on ve off böyle saatlerce tırmandık. Arada yolda yanımızdan yerel halktan geçip gidenler oldu. Hatta pony’lere bile rastladık. Zavallı atlar tepeye yük taşımak için kullanılıyorlar. Yarı yola kadar 200 rupi, tam tepeye çıkmak için ise sadece 400 rupi alıyorlar. Altı üstü 10 dolar diyebilir miyiz? Off...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder