13 Şubat 2010 Cumartesi

PATHONG BEACH, PHUKET







Bir süre deniz kenarındaki şezlonglarda ikimizde sızmışız. Güneş o kadar kuvvetliydi ki, şemsiyenin arlından parmağımın ucunu dışarı çıkarttığım anda ultraviyole ışınlar derimin içinden geçip beni ortadan ikiye ayırıyormuş gibi geliyordu. Gerçekten de saat 16.00 olduğunda bile biz hala şemsiyenin altında kara kara koca bir ayı nasıl geçireceğimizi tartışıyorduk. Ah en büyük derdimiz bu mu olaydı? Eh buydu zaten başka ne olacaktı

İçim geçmiş olacak ki, azıcık serinlemek için denize yöneldiğim sırada bir çocukla tanıştım. Sağ olsun sohbeti gibi kendisi de çok sempatikti. Bana yol yordam gösterdi. Akşam nerelere gidilir, buradan en yakın adaya nasıl gidilir? Diğer adalar için neler yapmalıyız? Zaman zaman bu kadar şüpheci olduğum için kendime kızıyordum. Yani bir tane turist çocuk, bana birkaç soru sormuş sohbet etmek istemiş. Ne var ki bunda? Nitekim iç güdülerime güvendiğim ve sonunda yararlı çıktığım için mutluyum. Artık, akşam nereye gideceğimizi gayet iyi biliyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder