10 Şubat 2010 Çarşamba

BHUTAN VE KUCUK DETAYLARI



INCOMINGS
Ayda ortalama 100 dolar kazanıyorlar. En fazla parayı sanırım öğretmenler kazanıyor burada. O da en fazla 600 dolara denk geliyor olsa gerek. Bu nedenle de ülkelerinden fazla çıkamıyorlar. Zaten sırf uçak parasını ödeseler diğer giderler için 3,5 ay daha para biriktirmek zorunda kalacaklar. Zaten yurt dışına çıkmak isteyen kim ki? Çok yorucu geliyormuş onlara, yanlış olmasın bizim rehber en uzak Kathmandu’ya gitmiş hayatında. Orası da az yoğun trafiğin olduğu, kaotik bir yer. Eh haklı yani, adam şaşırmış Kathmandu’nun huzurdan uzak bu kapital enerjik haline. Bu arada eğer isterse devlet özellikle öğretmenleri, yurt dışına eğitim almaları için gönderebiliyormuş. Oralarda öğrendiklerini aktarabilmeleri için her şeylerini karşılıyorlarmış. Bu da her şeyi aslında kontrol ettikleri anlamına geliyor ki bu aslında onları kafeste yaşatıyor gibi gözükse de bir çok şeyin çürümesine engel oluyor kanımca.

Daha da ilginci, burada halkın tarlasını aslında sadece kendi hayattaki var oluşu içi kullanıyor olması. Yani yurt dışına bir şey hatta hiçbir şey ihraç etmiyorlar. Almıyorlar da. Kendileri yetiştirip, yiyorlar. Bazen devlette onlardan ürünleri satın alabiliyor ve onlara eksik olan makine veya araç gereç para ne lazımsa onu temin ediyorlar veya çocuklarına belki olanak sağlıyorlar. Yani bir yandan alıp, diğer yandan da veriyorlar. Ve eğer çiftçilik ile ilgili öğrenilmesi gereken şeyler var ise şayet onlar içinde bu insanları eğitebiliyorlar.


LIFE SYTLE
Burada yaşam çok yavaş ve sakin. Herkes neredeyse birbirini tanıyor, tanımıyorsa bile ayak üstü sempatik muhabbetler dönüyor. Gece hayatına biz pek rastlamadık ama bir yerler de bir şekil gençlerin eğlendiğine dair bir rivayette bulunuyor ama... Aile değerleri ve bağlılık burada önemli, ama ille de beraber yaşamıyorlar. Eğer çocuklardan birinin işi başka şehirdeyse oraya taşınabiliyor. 14 Şubat yılbaşı günleri. Tüm aile bireyleri bir araya gelerek yemek yemekmiş adetleri. Kocaman bir sofra ve herkes yeniden bir arada. Amerika’lıların Christmas’ı gibi. Dört bir yana ayrılan herkes bir günde birleşiyor… Bu arada kız arkadaşları falanda olduklarında da aileleri ile rahatça konuşabiliyorlar. Öyle gizli- saklı yok yani. Rahatlar. Önceden ayarlanmış evlilikler de modernleşen toplumda pek rastlanan bir durum değil. Her şart altında gayet mutlular. Zaten ülke de tek önemli şey de bu “mutluluk”.


THE 5TH KING
Duyduğumuza göre çok ileri görüşlü olan bu kral öyle bizim bildiğimiz gibi; limuzinlerle, helikopterler veya uçaklarla gezmiyor. Bir Avrupa ülkesi bağışta bulunarak adama kurşun geçirmez olduklarını düşündükleri bir Land Rover hediye etmiş, onunla oradan oraya gidiyor ve konuşmalar yapıyormuş. Zor ama kabul edilir bir durum olsa gerek.

2 yorum: