6 Şubat 2010 Cumartesi

BHAKTAPUR




15YY’ da ülkenin kapitaliydi. 1934 yılında gerçekleşen deprem ile burası yazık ki yerle bir olmuş ve her şeyi yeniden inşa etmek zorunda kalmışlar. Kathmandu yeryüzündeki en önemli deprem bölgelerinden bir tanesiymiş. Şehir normalde olduğundan 400 metre daha yukarıdaymış ancak deprem ile beraber oldukça büyük bir değişim yaşamış.

Burada 4 ayrı square var. Hepsini teker teker gezme şansına eriştik ancak zannedersem ayaklarıma kara sular indi. Bu enteresan şehirde Hindu ve Budist kultürün etkilerini her yerde görmek mümkün. Hatta insanların fizikleri bile bir arada kalmışlık içinde. Bir kısmı hafif çekik gözlü Tibetleri andırıken diğer bir kısmı ise Hindulara benziyor. Hemen hemen tüm tapınakların dış mimarisinde odun oymalar ve heykeller bulunuyor. Bu ana alanda ise hem Müslüman hem hint hem de Budist mimarileri görmek mümkün.

Buraya gelmeden evvel zaten oldukça acıkmıştım. Acıkınca ve yemeğime ulaşamayınca gerçekten pek çekilmez biri oluyorum. Nedense yüzüm asılıyor, enerjim gidiyor, mutsuz oluyor ya nasıl anlatılır bilmem ki. Bunu fark eden Vanessa sağ olsun imdadıma yetişti. Müthiş bir Nepal yemeği yeme fırsatına böylece eriştim. Biraz pilav ve değişik lezzetlerdeki Nepal sebzeleri; bambu, patates, fasulye,havuç..vs aynı dün anlattığıma yakın bir yemek sadece biraz farklı bir lezzet ile yemek elbette şekerli yoğurt ile yine son buldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder