15 Ocak 2010 Cuma

DAY 1, COCHIN, Kerala



DAY 1, COCHIN, Kerala
Burası ile ilgili söyleyebileceğim tek önemli şey, oksijen seviyesi ve görseli mükemmel olan doğasıyla ilgili olabilir. Hayatımda yemediğim kadar güzel bir muz yedim, boyu elimin yarısı kadarcık. İncecik bir kabuğu var ve sanırım hormonla yakından uzaktan alakası yok. Havaalanına indiğimizde saat 13.30’du. Sevgili, yen, ve yine ingilizce bilmeyen farklı şörörümüz bizi aldı ve şimdi otele gidiyoruz. Şehrin içinden çıkalı 45 dakika oluyor. Bu nasıl bir yol? 2 arabalık, hatta bazen bir.Döne döne saatlerdir gidiyoruz, saatlerce gittik hala da gidiyoruz. Az sonra yükselmeye başlıyoruz. Heryer ağaçlık, her yer yemyeşil. Dağlar uzanıyor boylu boyunca. Keyiften ölücem. Ama çok yorgunum ne yalan. Başımda garip bir ağrı var. Yol da oldukça uzun sürdü. Bayırları tırmana tırmana sonunda en tepeye ulaştık. Birkaç kez arabayı durduk ki fotoğraf çekebilelim ama okadar çok kare var ki kaçırdığım.Yazık oluyor içimden diyorum. Arabadan çekmeye çalışıyorum, ancak bir gözüm yolda. Daracık yoldan geçen arabalar buranın geleneği ile korna çalınca ürküyorum. Parça parça ağaçlar, aynı boyda, bodur yanyana dilimişler, vadinin üzerinde öylece duruyorlar. Okadaruçsuz bucaksız gözüküyor ki, bir kayanın üzerine çömip saatlerce bakası geliyor insanın.
İlginç bir anımı anlatmak istedim. Uçakta Mumbai’den Cochin’ yolculuk ederken bir rüya gördüm.Sanırım bu yolculuğa çıktığımız günden beri gördüğüm ilk rüyayadı. Babam, annem,ablam bütün ailem yanımdaydı ama biz Kerala’daydık aslında. Babam pasaşütümü topluyordu. Şaşırtıcı değil mi? Paraşütle yolculuk etmeğe karar vermişim meğer ben. Bunun üzerine ailem de beni ziyaretetmek ve haleti ruheyimi görmek için ziyarete gelmişler. Hatta babamın yardımcı olması da cabası. Paraşütümü katlarken bana “Sen bana nerede olduğunu söyle yeter,ben böyle arada sırada gelirim” diyordu. Henüz çok uzun bir süre geçmedi, bu rüya içimdeki özlem duygusunu temsil ediyor yoksa özgürlük duygusunu mu bilemedim. Geçen yaz, uçaktan paraşütle atladığımda çok büyük bir haz almıştım. Ve tekrar çıkıp yine atlamak istemiştim zemine bastığım tam o anda. Sanırım şuan da da bulutlarla dans ediyorum aslında.
Ufak bir meltem, buradaki ağaçların bedenlerini yalıyor. Okadar ihtişamlı ve dolu dolu i ağaçlar, meyvalar, yapraklar, uzun bol dallı kollarıyla hepsi birer sanat yapıtını andırıyor bana. Uzun olanlara ise bakmaya boyum yetmiyor. Boylu boyunca göğe yükseliyorlar. Sık ve tüm ihtişamlarıyla. Burayı sevdim.
Otelimiz çok güzel. Gayet temiz ve harika bir manzarası var. Bugün hareket etmek artık bizim için oldukça zor. Zihnen ve bedenen yorgunluk içerisindeyiz. Yepyeni haberlerle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder