Turistik bilindik gezilerden farklı,birkaç günde değil emek vererek hazırlanmış, gerçek deneyimlerin yer aldığı, alışılmışın dışında bilgilere yer veren, görsel zenginliği bol olan, interaktif ve samimi bir gezi portalı. Hiç birşeyin imkansız olmadığının kanıtı, her yolun öyle veya böyle asla geri dönülmez olmadığının simgesi. Gezen gezmeyen, ilgilenen ilgilenmeyen, seven sevmeyen herkesin kendinden bir şeyler bulduğu kaçamak noktası.Dünya sadece sizin etrafınızda dönüyor! Şimdi keşfetme zamanı.
25 Nisan 2010 Pazar
CAIRNS (13.04.2010)
Sabahın erken saatlerinde Avustralya’nın doğu sahil şeridine ulaştık. Burada sanki her şey sırt çantalılar için tasarlanmış gibi. Havaalanının içinde bulunan bir panodan size uygun olan dorm’u seçip, daha sonra üzerine yerleştirilmiş olan numaraları, orada bulunan bedava telefonlardan çeviriyorsunuz ve hemen otele bağlanıp yerleri olup olmadığını öğrenebiliyorsunuz. 18$ vererek, kendi tuvaleti olan 6 kişilik klimalı bir odada kalmak için rezervasyon yaptık. 10 dakika sonra bizi almaya geldiler ve artık şehrin içine doğru harekete geçmiştik.
Caravel 149 isimli Otele vardığımızda bizi gayet sıcak karşıladılar. Temiz yatak çarşaflarımızı alarak yeni oda arkadaşlarımızla tanışmak üzere yola koyulduk. Ancak takdir edersiniz ki o saatte herkesler uyuyordu. Yerleştikten hemen sonra havanın ıslak ve sıcak olmasına aldırmadan yürümeye başladık ve en yakın markete girdik. Kendimize kahvaltı ve öğlen yemeği için bir şeyler aldık ve yeniden otelimize doğru yürümeye başladık. Burada aynı zamanda kullanabileceğimiz bir havuzda vardı ve elbette acilen serinleme ihtiyacı ile kendimi havuza attım.
Kendimi resmen Hollywood’un gençlik dizilerinin içinde misafir oyuncu gibi hissediyorum. Etrafım, Jessica, Katherine, Matt ve Dave isimli insanlarla dolu. Sörfçüler, güzel vücutlu kızlar ve daha niceleri. Yaş ortalaması neredeyse 24’ü geçmiyor. Herkesin bir piercing’i veya dövmesi mutlaka var. Sanırım tek fark buradaki herkesin kendi yemeğini kendi pişiriyor olması… Kimi burada çalışarak para yapmak ve dünyanın diğer görmediği ülkelerini gezmek için, kimi ise Avustralya’nın doğu şeridini keşfetmek için burada bulunuyor.
Daha önce de söylediğim gibi burada “wireless” kavramı pek gelişmiş olmadığından, insanlar internete girmek için neredeyse acı çekiyorlar. Cairns’in “free wireless” noktası ise Mc Donalds. Biz de sistemin bir parçası olup, Mc Donalds’ın kapısının önünde laptop’ları ile internete erişim sağlamaya çalışan kervana katıldık. Tabi ki bunca insan aynı anda birkaç sayfa açılınca dilediğiniz işlemi gerçekleştirmeniz normalde 2 saniye sürüyorsa, burada ortalama 1 dakika sürüyor. Ama hiç yoktan iyidir öyle değil mi?
Bu dorm’da kaldığımız sürece her gece 18.00- 21.30 arası bedava yemek yiyebiliyoruz. Zaten 18$’a bundan daha fazlasını da beklemek sanırım pek doğru değil. Çok geçmeden yorgunluk bizi etkisi altına aldı ve yemeğimizi yedikten hemen sonra kalkıp yürümeye koyulduk.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder