Turistik bilindik gezilerden farklı,birkaç günde değil emek vererek hazırlanmış, gerçek deneyimlerin yer aldığı, alışılmışın dışında bilgilere yer veren, görsel zenginliği bol olan, interaktif ve samimi bir gezi portalı. Hiç birşeyin imkansız olmadığının kanıtı, her yolun öyle veya böyle asla geri dönülmez olmadığının simgesi. Gezen gezmeyen, ilgilenen ilgilenmeyen, seven sevmeyen herkesin kendinden bir şeyler bulduğu kaçamak noktası.Dünya sadece sizin etrafınızda dönüyor! Şimdi keşfetme zamanı.
27 Nisan 2010 Salı
FRASER ISLAND, DAY II
Güne her zaman olduğu gibi erken başladık. Hızlı kahvaltımızın ardından yeniden yoldaydık. Bugün adanın diğer kısmını gezeceğiz. Üstelik bugün bindiğimiz otobüs dünkünün neredeyse 2 katı. Ve 25 dakika sonra kumsalın üzerindeydik. Sağ tarafımızda okyanusun mavi dalgaları, sol tarafımızda ise yemyeşil orman resmen kumun üzerinde saatte 80km hız ile yol alıyorduk. Bundan daha büyük bir keyif bilmiyorum. Tek kelimeyle şahane bir görüntüydü.
İlk durağımız ormanın içindeki bana göre herhangi bir yer oldu. Burası aynı zamanda yılanlar ve yarasaların mekanıymış. Nitekim 1 adet yılanı görme şansına eriştik. Ancak her şey o kadar eğreti duruyordu ki, gerçekten sanki biri biz gelmeden yılanı alıp oraya koymuş ve biz gelince de bize şov olmuştu. Nereyse fotoğraf çekmek için dahi arabadan bile inmeyecektim ancak ayıp olmasın diye elbette inip 2 adet yılan resmi çektim. Belki de yolculuğumun evvelki kısımlarında yaşadığım deneyimler ve gördüğüm yılan çeşitleri yüzünden şu an şımarıkça davranıyordum. Hiç bilemiyorum ancak sebebi her neyse bu ada bir yandan çok ilginç olmasına rağmen diğer yandan para kazanmak için hazırlanmış bir oyun parkını anımsatıyordu bana…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder