Turistik bilindik gezilerden farklı,birkaç günde değil emek vererek hazırlanmış, gerçek deneyimlerin yer aldığı, alışılmışın dışında bilgilere yer veren, görsel zenginliği bol olan, interaktif ve samimi bir gezi portalı. Hiç birşeyin imkansız olmadığının kanıtı, her yolun öyle veya böyle asla geri dönülmez olmadığının simgesi. Gezen gezmeyen, ilgilenen ilgilenmeyen, seven sevmeyen herkesin kendinden bir şeyler bulduğu kaçamak noktası.Dünya sadece sizin etrafınızda dönüyor! Şimdi keşfetme zamanı.
1 Nisan 2010 Perşembe
CHIANG MAI “Night Market”
Markete doğru giderken açlıktan ölmek üzere olduğumu sanıyordum. Vardığımızda ise bütün marketi yiyebileceğimi düşünüyordum ancak elbette abartıyordum. Aylardır yeme alışkanlığım neredeyse kökten bir değime uğramıştı. Az ama sık yemek yiyordum, elbette azdan kastım gerçekten de azdı artık ama kendimi sağlıksız hissetmiyordum ne yalan. Bu durumda Isaak, ben Ve Vanessa hep birlikte 3 yemek söyledik ve paylaşarak yedik. Tabi ki biraz gezdikten sonraki ilk hedefimiz gene Sticky Rise ile Mango yemek oldu. Bütün tabağı kendim yemeğe çalışarak hiç de doğru bir karar vermemiştim. Yemeğim bitirdiğimde, pirinçler midem de şişmiş ne yöne gideceğini bilmez vaziyette karnıma inanılmaz bir şişkinlik yapıyordu. Bu durumda en doğu karar biraz yürüyerek hazmetmekti elbette. Bitmek bilmeyen pazarı neredeyse 1 saat boyunca yürüdük. Sonuna geldiğimiz sokaktan sola dönünce karşımıza lokal insanların alışveriş yaptığı, bir önceki pazarın fiyatlarının yarısı bir Pazar çıktı karşımıza… Sanırım o sırada pazarda ki tek turist bizlerdik.
Küçücük köpekleri 80 dolara sattıklarına inanamadım. Golden Retriever, hasky, Kcooker gibi cins köpeklerin Chiang Mai’daki ederi sizce de inanılmaz değil mi? Bir tanesini alıp, çantamda tüm dünyayı gezdirmek istedim… Gerçekten de çok mutlu olabilirdim.. Ama bu hayallerim tabiî ki onları okşayıp, sevgimi verdikten ve tezgahın önünden ayrıldıktan sonra kaybolup gitti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder