25 Nisan 2010 Pazar

FREE ZONE





Genelde asosyal geçen yolculuk yeminimiz bugün bozmuşuzcasına yepyeni gençlerle tanıştık. Asıl tanışma amacımızın uzatma kabloları olduğunu itiraf ediyorum. Ancak yardım istemekten ne çıkardı ki, ne de olsa hepimiz sırt çantalıydık, öyle değil mi? Aynı cümleyi tanıştığım çocukta bana söylemişti. Bana nereli olduğumu sorunca ve ben de Türküm deyince, ilk defa biri şaşırmak yerine sevinip, “aa öyle mi bende yarı Türk sayılırım” diye cevap verdi. Nasıl yani dedim içimden, karşımda duran canlı, Türk’ten başka, Asyalıya veya Küba’lıya benziyordu ancak sizi temin edebilirim ki Türk değildi. Ve tabi ki biraz sohbet edince işin rengi ortaya çıktı. Meğer karşımda duran 22 yaşında ki gencin, Hintli annesi ve Türk babası onu doğurduktan sonra bir yetimhaneye bırakarak ortadan kaybolmuşlar. Daha sonra Alman bir baba ve Yunanlı bir anne onu evlat edinince ortalık iyice karışmış ve tüm kültürlerin kombinasyonu ortaya çıkmış. Biraz daha konuşunca bugüne kadar öğrendiği tüm ağza alınmayacak Türkçe küfürleri ardı arkasına sıralamaya başladı. Bu enteresan tanışma dahilinde kısa sonlandırmak zorunda kaldığım bu gece ile ilgili başka anım olmadığını belirtmek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder