1 Nisan 2010 Perşembe

COOKING CLASS, Getting Ready to Cook



Pazar da geçen 30 deli dolu dakikanın ardından, seçtiğimiz yemekleri pişirmek için şehrin az dışında bulunan, etrafında tarlası olan eve doğru yola koyulduk. Ortalama 20 dakika sonra, tüm malzemelerimizle birlikte kocaman bir mutfaktaydık. Gün boyunca içebileceğimiz kadar su, çay ve kahve bu odada mevcuttu. Ve tabiî ki pişirdiğimiz her şeyi de yiyebilecektik.

Ellerimden bunca lezzetli tay yemekleri çıkabileceğini rüyamda görsem inanmakta güçlük çekebilirdim. Elbette bunu yemek yapmakla alakam olmadığı için söylemiyorum. Sadece annemle zaman zaman deneme yanılma yöntemiyle yapmaya çalıştığımız kızarmış, tatlı ekşi tavuk türevlerini, kendi çapımızda tat vererek ortaya çıkartmaya çalıştığımız karışık sebze ve noodle versiyonlarını göz önüne almazsak bugüne kadar Asya mutfağı ile ilgili yemek pişirmeyi gerçek anlamda becerdiğimizi söyleyemeyeceğim. Meğer bu yemeklerin içinde dilimiz damağımızla tanımlayamadığımız ne soslar mevcutmuş… Bu kursun bu anlamda oldukça tatmin edici olduğunu itiraf etmeliyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder