25 Nisan 2010 Pazar

CAIRNS NIGHT MARKET









Şimdiye kadar “Night Market” komseptim Asya’daki pazarlar ile sınırlı olduğu için, kapalı bir hanın içinde bulunan bu markete, “night market” demekte biraz zorlandım. Ancak az ileride karşımıza çıkan sahne beni oldukça etkiledi. Yolculuğa çıktığımız günden beri, karşıma çıkan yılan kemiğinden yapılmış bilezikler ve hayvanat bahçeleri ile bu hayvana duyduğum sempati giderek artmıştı ama dokunmak dışında onu elime almayı hiç becerememiştim bile. Burada ise, onları sadece besleyen bir adam gelip, python cinsi yılanı boynuma dolayınca ne yapacağımı şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Yılan yetiştiricisi bu adamcağızı yazık ki sorularımla gece boyu daraltmayı başardım. Yılanların, üremek için, birbirlerine kenetlendiklerini ve üreme organlarını aynı insanlar gibi birleştirdiklerini bilmiyordum. Peki ya bu hayvanlar nasıl besleniyordu? İşte bu noktada nutkum tutuldu. Yılan besleyicisi adam, önce farenin tekini boynunu kırarak eliyle öldürüp, daha sonra yılana uzattı. 1 saniye bile beklemeden koskoca fareyi kapan yılan, ufak ufak tüm fareyi ağzının içine sokarak, olmayan dişleri nedeniyle yutarak midesine indirdi. Ortalama 7 dakika içinde bütün fare küçücük yılanın vücudunun içine girmişti. Üstelik yılanlar yemek yedikten sonra onlardan uzak durmakta da faydı vardı. Çünkü, yeme içgüdüsüyle hala aç olduklarını sandıkları için, etrafta gördükleri her şeye saldırma ihtimalleri de yüksekti. Dolayısıyla kendimi hemen oradan uzaklaştırdım. Ancak seyirci kaldığım doğa harikası bu olayı ömrüm boyunca unutabileceğimi sanmıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder