Buraya gelmeden önceki beklentilerimi soracak olursanız, haddinden daha büyüktü diyebilirim. Sanıyordum ki yaşam biçimlerine, kültürlerine şahit olma şansına erişeceğiz. Sanıyordum ki, küçücük yaştan başladıkları bu enteresan geleneğin bir nedeni var ve bize teker teker bunun altında yatan mistik nedeni anlatacaklar. Duyduğuma göre, yaşamsal olan boyun, bizim evrenle olan en büyük bağlantımız ve eğer boyun kaslarımız olmaz ise, bu insanlar gibi her biri 1’er kilo olan 27 adet metal boru eşliğinde boynumuzu taşıyacak olursak, daha sonra onlarsız yaşamımızı sürdürmemizin imkanı yoktur. Ama bu bilgimin de doğru olup olmadığını yazık ki öğrenemedim.
Neredeyse reklam amaçlı bir köyü gelip oraya kurmuşlar ve bu insanların para kazanması için, hepsini süs bebeği gibi giydirip oraya koymuşlar gibi duruyordu. Çoğunun yüzü gülmüyordu, kimi bize bakmıyordu bile. Bazısı tezgahından bir şey almazsanız fotoğrafını çekmenize de izin vermiyordu.
Kısacası bu köy benim için büyük hayal kırıklığı oldu.
Deneyimlerimin gördüğüm kısmının yanı sıra araştırmalarım sonucu edindiğim diğer bilgilerimi de ayrıca paylaşmak isterim;
•Yazık ki uzun boyunlular bile neden boyunlarına bu demirden parçaları taktıklarını artık bilmiyorlar. Zaman aşımına uğrayan bu temel düşünce, yerini turistler tarafından popüler bulunan başka bir konuma gelmiş durumda
•Zamanında Burma’dan buraya taşınan köylüler, Pai gölünün etrafına yerleştikleri bu alanda uzun yıllardır yaşam sürüyorlar.
•Bu uzun boyunluların kaldığı en popüler köyün adı Mae Hong Son ancak ben bizim gittiğimiz yerin burası olduğundan pek emin değilim.
•Aslında bu takılan halkalar boyunu uzatmıyor, ağırlıklarından ötürü üst üste duran bu demir halkalar daha çok bir illüzyon olarak dışarı yansıyor.
•Halkaları sadece düğün gecelerinde çıkartıyorlar meğer ve bilgilerim doğruymuş. Artık boyun kafayı taşıyacak kaslara sahip olmadığından, demirler olmadan uzun süre durmaları mümkün değil. Dolayısıyla işlem tamamlandıktan hemen sonra yerine acilen geri takılmaları gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder