Border Of Cambodia

Konuya geri dönecek olursam; sınır kapısındaki sırada 1 saat ayakta sırtımızdaki çantalarla bekledikten hemen sonra, yürüyerek Tayland’dan Kamboçya’ya geçtiğimizi fark ettik. Açık bir alanda KINGDOM OF CAMBDODIA yazıyordu. İnanamadım, hiç yürüyerek bir ülkeden diğerine geçtiğimi de hatırlamıyordum. Heyecanlandım ne yalan. O sırada yepyeni bir kültüre şahit olacağım ve deneyimlerime yenilerini ekleyeceğim için kendimi aşırı şanslı ve bir o kadar da mutlu hissediyordum.
Tam işimizin bittiğini sandığım sırada pul almak için başka bir sıraya daha girmemiz gerektiğini fark ettik. Yine ayakta geçen 40 dakika sonunda, artık tüm işlemler bitmiş, istediğimiz yere gidecek kadar özgür kalmıştık. Veya biz öyle sanıyorduk. İlk hedefimiz Siem Reap olacaktı. Burada dünyanın en büyük tapınağı olan Angkor Watt tapınaklarını gezmeyi ve aynı zamanda da gölün üzerinde yüzen köyleri ziyaret etmeyi planlıyorduk. Daha sonra Güneye gidecektik. Yol boyunca bize her konuda yardımcı olduğunu düşündüğümüz adam paramızı otobüs durağında bulunan Exchange Ofisinde çevirebileceğimizi söyledi. Nitekim öyle de yaptık. Ancak Kamboçya parası olan Rieller o kadar fazla ve bol sıfırlıydı ki orada sayma fırsatım olmadı. Bu durumda adam bana bir kağıtta vermemişti. Hangi para değeri üzerinden çevirip bana ne kadar vermişti ki… Vanessa’nın yanına gitmek üzere olduğum sırada, otobüse doğru gitmek zorunda olduğumuzu gördüm. İşte burada ağır bir katakulli dönmüştü. Biz paramızı sayana kadar yola çıkmış ve 130’ar dolar kazık yediğimizi anlayana kadar bir sonraki şehre ulaşmıştık. Ah ne denir ki buna bilmem. Nazar desem alaka bulamıyorum bağlayacak. Bu resmen adam soymak değil mi? Ben mi karıştırıyorum yoksa….?