Her şeyin tadına baktık.
Bukle bukle kesilmiş, barbekü çeşnili patates pringles'dan öte bir bağımlılık yapıyor. İki tane yedim.
Bambu yapraklarının içine yerleştirilerek kömür ateşinde pişirilen stick rice. Yemeyip bütün sepeti eve götürüp yanında yatmak istedim.
O çirkin böcekleri yiyemedim. Yiyemeyecğim galiba. Hani bu biber yemeden sevmemek gibi. Sonra deneyip sevmediğini görmek gibi. Ben sanki bunu biliyorum ya da öyle sanmak istiyorum.
Peki ya kullanılmış ayakkabı pazarına ne demeli?
50 Baht ya? bir kullanılmış ayakkabı, ki biz buna Vintage falan gibi havalaı bir isimde takıp baya anlam yükledik. İçindeki kullanılmış çoraplar ile birlikte sadece 1.5 dolar...
Bir de fried seafood beni benden alıp götürdü bitirdi. Bir tavanın içine kırılan 3 yumurta ve içinde deniz mahsülleri bir arada pişiyor. Salata ile birlikte servis edilen bu yemeği tadmakta fayda var. Ya ben çok açtım ya da bu yemek değil bir sanat eseriydi.
Ayrıca gerçekten açsanız "Noodle soap" larında tadına bakmalısınız. Restoranlardan çok daha lezzetliler.
aciktim okuyunca valla:)
YanıtlaSiltam benlik seyler bunlar biliyosun...
ozledim arkadasim senii