17 Mart 2010 Çarşamba

WORLD’s BIGGEST TAMPLE “ANKGOR WAT” Cambodia



Yine sabahın ilk ışıklarıyla güne başladık. Saat 04.00’tü ve hava kapkaranlıktı. Bir evvelki akşam otel de ciddi sorunlar yaşamış olduğumuz için ruhumuzda yorgundu ama Angkor Watt’ı gün doğarken ziyaret etmek konusunda ısrarcıydık…

Gece yemek yemeğe gitmek için otelden ayrılmadan evvel, görevlilerle ANGKOR Watt’a gitmek için ulaşım konusunda yardım rica etmiştik. Eh elbette tarihini de öğrenmek istiyorduk bu nedenle bir rehbere de ihtiyacımız olacaktı. Loonely Planet bile kaldığınız Guesthouse’ları araç olarak kullanabilirsiniz diyordu ancak bazıları da tapınak etrafında da bir çok rehberin olduğunu iddia etmişti. Sabahın o saatinde rehber bulmakla uğraşmak ve riske girmek istemediğimiz için otelde meseleyi çözmek konusunda umutluyduk. Nitekim siz siz olun önce birkaç yere sorup soruşturun ve ondan sonra rezervasyonunuzu yapın. Aksi takdirde bizden beklide çok daha fazla sinirlenebilir veya hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Bu durumda tuktuk için sevgili otelimiz bizden 20$ istedi. Rehber ise 30$’a bütün tapınakları o şahane ingilizciseyiyle bize anlatacaktı ama beyefendinin uykusundan 1-2 saat çalarak erken kalkmasını talep ettiğimiz için 5 $ fazla para alacaktı. Bu durumda Angkor Watt için 20$ da adam başı giriş ücreti ödeyecektik. Neredeydik ki ben anlamamıştım. Bu turistler yüzünden mi bu kadar pahalıya geliyordu? Kitaplar ve dolaşan insanlar hiç böyle bahsetmemişlerdi. Bir gariplik vardı sanki ama…

Pub Street’e yemek yemek için sonunda gitmeyi başardık. Önümüzde müzikçalan pek şık bir tutuk vardı. Tapınak etrafında bir gün gezmek için ne kadar istediğini sorduk( normal bir tuktukçudan daha fazla isteyeceği kesindi) ancak adam 15$ deyince Vanessa ile birbirimize baka kaldık. Peki ya rehber, onu da ayarlayabilir miydi acaba.? Ve evet ayarlıyordu, bunun içinde 25 $ istemişti. Bu durumda neredeyse 15 $ daha ucuza gayet rahat ayarlanabiliyordu bu tur. Böylece bir tuktuk şoförüne daha sorduk ve o da 23$ fiyat verdi. Giderek düşen bu fiyat karşısında şaşkınlık içindeydik. Ama karar vermiştik, turu bu adamdan alacaktık. Nasıl olsa o da bir rehber ayarlayabiliyordu. Sanırım otel bizi zengin bulmuş kazıklamak istiyordu. Yemeğimizi yedikten sonra otele dönmeye karar vermiştik ki otelde günlerdir bizi nazikçe gezdiren tuktuk şoförü az ilerde belirdi. Her şeyi otelden alınca çok daha pahalıya geldiğimizi kendisine açıklamaya çalıştık ama her şey birbirine karışmış tuktukçular verdikleri fiyat yüzünden birbirleriyle kavga etmeye başlamıştı. Tabi ki ucuz fiyat veren adam ortadan kaybolmayı tercih etti ve bizi artık götürmek istemiyordu. Otelimizin şoförü ise kızmıştı. Ve otele dönerek her şeyi iptal etmesi zorunda kalmıştı. Kızgındık bizde, başka birini bulmamız gerekiyordu şimdide. Nitekim öyle yaptık. Ne kadar da kolaydı aslında… Sadece biz görememiştik.

Otele döndüğümüzde herkes nefret dolu bakışlarla bakıyordu bize. Ama ne yapabilirdik ki? Kazık yemek daha mı mantıklıydı yani? Biz de mutlu değildik ki olan biten karşısında… Ama saat oldukça geç olmuştu. Uyumak için fazla vaktimiz olmadığından hemen odamıza çekilip yattık.

Sabahın kör karanlığında yine ufak bir tartışma ile kapının önünde yola çıkmayı bekliyorduk Nitekim sonunda otelden ayrılmayı başardık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder