14 Mart 2010 Pazar

GOODBYE KOH PANGHAN



Hiç de kolay olmadı. Tam gidecekken 1 daha uzatmak, vazgeçip 2 daha kalmak istemek… Bu ada insanı içine çekiyordu, rahat hissetiriyor, keyiflendiriyordu. İstemiyorduk hiçbirimiz gitmek, kalmak istiyorduk burada, daha çok kalmak, bir süre kalmak. Tanıştığımız insanlar, oluşturduğumuz enerji, göğe yükselen kahkahalarımız ve güzel yemekler. Başka neye ihtiyacımız vardı ki hayatta? Ama zorunluluklarımız vardı değil mi? En azından Jenny’nin dönüş uçağıo vardı söz konusu olan. Bizim vize başvurumuz vardı ve ayrıca Tayland’a geleli 30 gün olmuştu artık çıkmamız gerekiyordu. Ama biz suistimal etmek istiyorduk, annesine yalvaran küçük çocuklar gibi kalalım, nolur kalalım istiyorduk. Elbette sonunda dönüş biletlerimizi aldık. Bir sabah erkenden kalktık, motorlarımız teslim ettik ve bot ile Surat Hani’ye geçtik. Buradan sürecek olan otobüs yolculuğu ile 9 saat sonra Bangkok Otobüs garında olabilecektik. Üstelik bunun için sadece 23 dolar ödedik. Uçağa binmeye kalksak neredeyse 6 katı para ödeyecektik. Varsın asfalt altımızdan akıp gitsin ve biz de otobüs ile Bangkok’a varalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder