14 Mart 2010 Pazar

MOON SET PARTY



Açıkçasını söylemek gerekirse beklentilerimizi Full Moon Parti’nin içler acısı halinden sonra oldukça düşürmüştük. Bizi heyecanlandıran tek şey birkaç gün önce tam olan ayın güneş göğe yükselirken denize batacak oluşuna seyirci kalmaktı. Ancak parti mekanına ulaştığımız da ki burası “Pirate Bar” oluyor, ay dağın öbür ucunda duruyordu. Bu durumda elbette batması en azından 7 saat sürecekti. Her zamanki gibi Trans müzik çalıyordu ama bu seferki çok daha anlamlı ve hatta içinde azbucuk, progressive ve minimal teknoyu da barındırıyordu. Bu durumda müziğe katlanmaktan öte ona eşlik etmek ve ortama uyum sağlamak oldukça kolay oldu. En son saate baktığımda 03.00 olmuştu. 3 Saattir durmadan dans etmiş, kendimden geçmiş hatta iliklerime kadar su içinde kalmıştım. Yine de durmak istemedim, hiç birimiz durmadık. Neredeyse beach’teki kimse aslında durmadı. Birkaç kere ateşli Poi bile çevirdim. Kumsal da çevirmenin keyfi gerçekten de bambaşka oluyor. En son saat 6.00 olduğunda artık değil dans edecek karar verecek veya hareket edecek gücüm bile kalmamıştı. Sanırım en son bu şekilde dans ettiğimde 19 yaşlarındaydım. Yaşlandığımı söylemekten hoşlanmıyorum, nitekim hala genç sayılırım ama eskiye oranla vücudumu toparlamak ciddi anlamda zaman alıyor. O nasıl bir dans etmekse, sabah yataktan doğrulmakta baya güçlük çektim. Hele birde bu dansın kumların üzerinde ve çıplak ayak edildiğini göz önüne alacak olursak, şuan hala yürüyebiliyor olmamız bile büyük bir mucize olarak da değerlendirilebilir. Şahsım adına Full Moon parti’ye verdiğim en fazla 10 üzerinden 3 puanken, Moon set parti bu akşam benden 7 puan aldı. Kaybettiği 3 puan ise, sadece mekanın ışıklandırması ve ses düzeninden kaynaklanıyor. Yoksa geri kalan her şey mükemmeldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder