11 Mart 2010 Perşembe

KOH MOOK GARDEN RESORT









Burası daha ne kadar güzel ve dokulu ve sempatik bir ada olabilir bilmiyorum. Kendimi ormanın içinde kaybolup sonra yaşayan bir kesim insan bulmuş ve onlarla birlikte yaşamaya başlamış gibi hissediyorum. Odundan yapılmış, yerden en az yarım metre, hatta çoğunlukla 1 metre yüksekte olan balıkçı evleri. Buraya “Fisherman Village” diyorlar. Yöre halkı, şimdiye kadar karşılaştığımız Tayland halkının yanı sıra gayet gülümsüyor. Bu köy evlerinin arasından yürürken, neredeyse dağılmak üzere olan bu köy evinin içindeki küçük insan silueti dikkatimi çekti. O bana bakıp annesine bir yabancının evlerine baktığımı söylüyordu. Annesi ise durumu umursamamıştı bile. Bir süre orada dikilip onlara bakmaya devam ettim. Bir süre sonra aklıma yanımda çikolata olduğu geldi. Eve yaklaşarak küçük kıza yanıma gelmesi için işaret yaptım. Nitekim üzerindeki küçücük iç çamaşırı ve elinde az önce yapmakta olduğu ödev için kullandığı bir kalem vardı. Uzaktan göründüğünden çok daha tatlıydı. Saçları simsiyah ve dümdüz, gözleri ise çekik ve teni de pürüzsüzdü. Alıp ısırmak istedim onu, ama tabi öyle bir şey yapmadım. Sadece bir fotoğraf çektirdim onunla beklide ilk defa kendini gördü ufak kız. O evde nasıl yaşadıklarını merak ettim bir an, ama sonra gülen yüzünü görünce bunu sorgulamanın çokta yersiz olduğunu fark ettim. Mutluydular işte, Tsunami’den kurtuluşlardı beklide.Etrafta her yerde “Evacuation area” yazıyordu. Belli ki fırtına da buradaki her şey yerle bir olmuştu. Burası zannedersem bir balık cenneti. Yediğimiz Tuna Fish ya pişirilme şeklinden, ya süredir yaşadığı ve beslendiği ortamdan ya da Tayland’lı bir tuna fish olma özelliğinden ötürü aşırı lezzetliydi. Burada ki çikolata soslu ananasda özellikle yenilmeğe değerdi. Ve ayrıca yaptıkları buzlu kahvenin havanın 40 derecelik sıcağının altında ne kadar iyi geldiğini tarif bile edemiyorum. Neredeyse her şeyim yemek üzerine kurulu diyebilirim. Rice Soop ve Noodle soop ile geçiyor öğünlerim. Her öğün karides veya midye veya kalamar ve benzeri bir deniz mahsulü yiyorum. Çok mutluyum galiba…
Gece olduğunda, kumsalda Taylandılar ve burada kalan diğer turistlerle beraber kumsala indik. İşte tam da burada canlı tay müziği dinleme fırsatımız oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder