11 Mart 2010 Perşembe

TOP VIEW RESORT KOH LANTA







Gördüğüm manzara karşısında oldukça etkilenmiştim. Dünyanın yuvarlak olduğunu bir kez daha görebileceğim bir yerdeydim. Şayet yer çekimi olmasaydı dünya da kare olsaydı denizin ufuktan aşağıya bir şelale gibi aktığına sizi temin edebilirdim. Ve o şahane ateş parçası bu sefer önüne kattığı birkaç bulut parçası ile efsane bir şekilde Andaman Denizinin üzerine battı. Dalgaların sesi, rüzgarın sesi ve kuş sesleri de ona eşlik etti. Zor geçen günün ardından buraya vardığımız için kendimi şanslı ve mutlu hissediyordum. Ve tabiî ki bu görsel şölenin üzerine şimdi iyi bir yemek giderdi. Nitekim yine deniz mahsülleri ile bezenmiş, taze meyvelerin eşlik ettiği müthiş lezzetli bir pilav yedim. Yol boyunca süren hoş sohbetimiz burada da devam etti. Ve Lanta’nın gece hayatını keşfetmek üzere hazırlanıp kendimizi dışarı attık.

Lokal bir barda çalan müzikler ile saatlerce dans ettiğime inanıyorum. İçeride alman turistler de vardı o ayrı ancak Thay müziği coşmak baya değişik bir deneyim oldu benim için. Burada “bucket” dedikleri kocaman kovaların içinde alkol almak çok popüler. Böylece asla nekadar içtiğinizi bilmiyorsunuz. Kovanın içinde ki kamışlardan herhangi biriyle içki içmek ise hijyen durumunu tabiî ki tamamen ortadan kaldırıyor. Bu durumda içmemeye özen gösterdim ancak çok da başarılı olduğum söylenemez. Bu arada Tay’larda en az Türkler kadar çok sigara tüketiyor, üstelik etrafta ki insanların sigaralarından otlanmakta da en az İsrael’liler kadar başarılılar. Ve farkında olmadan saat 02.30 oldu. Tabiki o kadar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder