İlk geldiğimiz de kaldığımız beach ve aynı zamanda otelin adı “Had Son” idi. Burada 2 gün kaldıktan sonra, dağın eteklerinde yer alan odamıza inip çıkmaktan çok yorulduğumuzu fark edince otelimizi değiştirmeye karar verdik. İçimizdeki güzel ses, bize baech’te çok daha rahat edeceğimizi söylüyordu. Bu durumda yürüyerek Bungalow’ların fiyatlarını öğrenmeye ve odaları gezmeye başladık. Sanırım 3. Otel de karar kılmıştık. Ayrıca aynı gün içinde 2 motor kiralamış ve Bangkok dönüş yolumuzu da halletmiştik. Motorla hareket etmek ve bu anlamda ayağımızı yerden kesmek bize bütün adayı tanıma fırsatı sağlamıştı. Üstelik, palmiye ağaçları ile dolu tropikal ormanların içinden bir sağa bir sola kıvrılan roller coster misali yollardan akar gibi geçmek zaten bir terapi gibi geliyordu bana. Mavi gök yüzünde dans eden beyaz pamuk bulutlar, bembeyaz kumlar, yemyeşil ağaçlar bundan daha güzel ne olabilirdi ki… Diğer bütün gezdiğimiz yerlere oranla Koh Pangan’ın kuzeyinde kalan bu kesim gerçekten hem yerel halkıyla, hem bizim kafamızda olan turistleriyle hem de güneş batışıyla gelinip kalınması gereken yegane yerlerden biri. Etrafında onlarca alternatif oluşturan restoran, yüzlerce bungalow ve istemediğiniz kadar motor kiralayan turist information center’ları da var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder